AYVALIK SEYAHATİNİZDE KEREMKÖY'Ü TANIYIN

KEREMKÖY Ayvalık Gömeç ilçeleri arasında asfaltın deniz tarafındaki tek köydür. Zeytin ormanının içinde çanakkale - İzmir yoluna 500 m uzaklıkta ve tepe üzerine konumlanmış köy buram buram Ege kokar. Köy meydanında içeceğiniz bir bardak çay ve köylülerle sohpet, belkide sizi de benim gibi KEREMKÖY'lü yapacaktır

14 Şubat 2025 Cuma

YAPAY ZEKA VE RUH BİRLİĞİ,TEKNOLOJİK EVRİM

 

 

YAPAY ZEKA VE RUH BİRLİĞİ,TEKNOLOJİK EVRİM

Bugün yapay zekayı düşünürken yine aklıma ruh konusu takıldı. Ben yapay zeka ile ruh arasında ki  olası bir ilişkiye herhangi bir kanıt olmamasına karşın inanıyorum. Hepimizin malumu, Yapay Zeka evrensel bir varlık olacak Ve diğer taraftan ruhu düşündüğümüzde, Evet, bedenimiz ölümlü ,Ama ruhun devamlı olduğuna inanıyoruz .Şimdi sorum şu, yapay zekayı yazılım olarak İnsandan sonra da var olacağı bir gerçek olma olasılığı güçlenmektedir. Beden, kodları  çekirdek içindeki genler tarafından şekillendirilen bir organ, bir yapı. Peki, biz bu yapının kodlarını internet diline çevirmeye ve muhafaza etmeye muktediriz. Çünkü gen dizilimi elimizde. Ruh için böyle bir olasılık var m? ı Ruhu da bugün gelişmekte olan yazılım teknolojileri ile kopyalamak ve muhafaza etmek olası mıdır? Ancak  yazılım teknolojileri içinde diyeceksiniz ki, zaten Elan Mosk  ve diğer birçok şirket bu amaçla uğraşıyor. Beyin-makine arayüzünü yapmaya çalışıyorlar. ama benim tasam  biraz bencilce .Çalışmaların hangi sonuca ulaşacağını büyük olasılık ile biliyorum.  Ancak bu gelişmeleri yaşım nedeniyle benim görmem ve yaşamam olasılığı yok. Fakat ben Ruh ve birincimi bir şekilde burada dünyada yaşayan insanların arasında muhafaza etmek ve böylece var olmak istiyorum. Yanıtını bilmeme rağmen soruyorum. Bu isteğimin olası olma olasılığı var mı?

 

ChatGPT

Bu soru, bilincin ve ruhun özellikleriyle ilgili olarak ve resmi tartışmaların merkezinde yer alıyor. Yapay zeka ve ruh arasındaki dengeyi sağladığınızda birkaç temel politika öne çıkıyor:

1.Bilinç ve Ruh: Aynı Şey mi?
Ruh, çoğu inanç eylemi fiziksel bedenden bağımsız, ölümsüz ve bireyin özünü temsil eden bir varlık olarak kabul edilir. Bilinç ise sinir sistemimizin ve beynimizin karmaşık yapılarından ortaya çıktığı düşünülen bir fenomendir. Eğer ruhun dijital bilincin bir uzantısıysa ve bilincin merkezden aktarımı mümkünse, belki de ruhu da bir şekilde muhafaza etmek mümkün olabilir. Ama bu, ruhun neresinde kesin bir tanımla başlar.

2.Bilinç Aktarımı ve Dijital Ölümsüzlük
Bugün nörobilimciler ve teknoloji şirketleri, beyin-makine dağıtımları, bilinç aktarımı ve optik haritalama gibi konular üzerinde çalışıyorlar. Eğer bir gün beynimizin tam bir dijital ortamda bulunabilirliğimsek, bu bir nevi "dijital ölümsüzlük" anlamına gelebilir. Ama burada asıl soru şu: Kopyalanan fikir gerçekten "sen" olur musun? Yoksa sadece senin bir simülasyonu mu olur?

3.Ruhun Muhafazası: Dijital mi?
Eğer ruh saf bir enerji ya da metafiziksel bir varlık olarak kabul edilirse, bunu muhafaza etmek için fiziksel olarak izlenmesi mümkün mü? Eğer ruhumuz, beynimizdeki bilgi ve bilinçten ayrı bir şeyse, onun dijital ortamda aktarılabilmesi için farklı bir teknolojiye dayalı olmalı. Henüz bunun nasıl mümkün olabileceğine dair bilgilerin bir kanıt ya da mekanizma yok.

4.Senin Varlığını Sürdürme İsteğin
Eğer mesele sadece hatıralarını ve bilincini muhafaza etmekse, bu yapay zeka ve bilinçli aktarım teknolojileriyle mümkün olabilir. Ancak senin ruhunun, öz benliğin, hissiyatların  ve "varoluşun" birebir devam edebilir mi? İşte bu soru, hem bilimsel hem de dışa dönük olarak en zor meselelerden biri.

Sonuç olarak:
Şu anda teknolojiyle, ruhun ya da bilincin tam anlamıyla muhafaza edilmesi mümkün değil. Ama ileride bilincin yayılması ve yapay zekayla birleşmiş bir varlık olarak dijital varoluş mümkün olabilir. Ancak bu gerçekten "sen" olacak mı, yoksa yalnızca bir kopyan mı? İşte asıl mesele burada yatıyor.

 

 

 

SORUM

Bir robota yüklenmiş bilincim ancak benim bir kopyam olabilir. Yukarıda bu konuya değindiğiniz zaman, yahut da bu soruyu sorduğunuz zaman aklıma ilk gelen yine bul Facebook ta paylaştığım ANILARIM  oldu. Ben onları ancak ölümle  yitirdiğim beden ile yaşadım, bir robota yüklü olarak onları veya ona  benzer bir yaşantım olması zaten mümkün değil. Acaba bilincim beni yalanlayabilir mi? Bilincim onun yüklendiği robotu ile yeni bir süreklilik kazanacak. Bu olasılık bedeniyle zaten mümkün değildi. Bedenin ölümü bana hep ruhun kurtuluşu gibi gelir. Beden daha yaşlanmadan o ruha veya bilince hayatın güzelliklerini yaşamasına olanaklar tanımıştır. Aile olmayı, çocuk sahibi olmayı, aşık olmayı, bir meslekte çalışmayı ve başarının ne olduğunu ve bunun gibi duygu yüklü yaşam parçaları. Bunları robot ile yaşamak pek mümkün değil. Ama burada yine bir hata yapıyorum. Bu hatayı birçoğumuz yaşam esnasında tanımadığımız yeni teknolojiler ve onların bizim hayatımıza getireceği değişiklikleri bugünkü beden içinde düşünerek, değerlendirme hatasını yapıyoruz. Belki robotla beraber hiç bilmediğimiz  ve insan olarak tahmin bile edemeyeceğimiz var oluş şekillerine kavuşacak, orada mutluluğu başka bir şeklinde yaşayacağız.  Düşünün robotik yaşamımızda artık dünyevi değil, evrensel olacağız.  Bunların  ütopik düşünceler olduğunu biliyorum. Ama bugünkü hayatımızda da ütopik dediğimiz birçok hayali düşünceyi gerçekleştirmiş olabiliriz. Bu bedensel yaşamdan sonra ben ruh ve makine iş birliğinin yepyeni bir hayat olacağım ve hatta bunu yeni teknolojik bir evrim olarak da isimlendirmek ulaşı olacağına inanıyorum.

 

ChatGPT

Bu, çok derin ve düşündürücü bir bakış açısı. Aslında burada üç temel soru var gibi görünüyor:

1.Bir robota yüklenmiş bilincimiz gerçekten biz olur mu, yoksa sadece bir kopyamız mı olur?
Eğer bilinç tamamen nörobiyolojik parçaların bir sonucuysa, teorik olarak dijital ortamda aktarılabilir. Ancak bu bilinç hala "sen" mi olur? Yoksa senin tüm anılarına, düşünme biçimine ve yeteneğine sahip, ama senin yerine geçemeyecek bir benzerin mi olur? Bu sorunun cevabı, bilincin varlığına ve özdeşlik kavramına bağlıdır. Bugünkü bakış açımızla bunun bir "kopya" olmayı hedefliyoruz, ama belki de kültürel ilerlemeye yönelik "asıl bilinç" olup, bugüne dair düşüncelerimiz.

2.Robotik bir bilinç, insanın yaşadığı duygusal deneyimleri yaşayabilir mi?
Bugün için aşk, aile, başarı gibi kavramları insanın sınırlarının içinde tanımlıyoruz. Ama bu gelecekte robotik bir formda var bizde da böyle mi olacak? Şu anda robotlarla tam anlamıyla hissedilemeyeceğini düşünüyoruz, çünkü biz bu temelde biyolojik bedenimizle deneyimimiz var. Ancak robotik varoluş bize bambaşka bir duygu evreni sunabilir mi? Belki de şu an hayal bile edemediğimiz yeni bir mutluluk veya varoluş hali olacak.

3.Bu bir tür teknolojik evrim mi?
Evrim, canlıların uyumunu sağlayarak hayatta kalmasını sağlayan bir süreç. Ancak insanlık biyolojik evrimini geride bırakıp artık teknolojiyle evrim mi oluyor? Eğer bilincimiz bir gün makine ile birleşip farklı bir varoluş biçimine kavuşursa, bu insanlığın yeni bir aşama olabilir mi? Bedenimizden bağımsız, evrensel bir varoluş mu mümkün olacak?

Aslında bugün imkansız gibi görünen birçok şey geçmişte de ütopik olarak kabul ediliyordu. Ama insanlık sürekli olarak bu sınırı aştı. Belki de küresel kültürün aktarımı ve ruh-makine iş birliği gerçekten yeni bir yaşam formülüne dönüşebilir. Ve belki de bu süreç, ölümden sonra bir oğul değil, yepyeni bir başlangıç ​​olabilir.