AYVALIK SEYAHATİNİZDE KEREMKÖY'Ü TANIYIN

KEREMKÖY Ayvalık Gömeç ilçeleri arasında asfaltın deniz tarafındaki tek köydür. Zeytin ormanının içinde çanakkale - İzmir yoluna 500 m uzaklıkta ve tepe üzerine konumlanmış köy buram buram Ege kokar. Köy meydanında içeceğiniz bir bardak çay ve köylülerle sohpet, belkide sizi de benim gibi KEREMKÖY'lü yapacaktır

9 Kasım 2013 Cumartesi

KEREMKÖY KÖRFEZDEKİ SIĞINAĞIM

KEREMKÖY




Benim Körfezdeki sığınağım olan Keremköy, Ayvalık civarında en fazla beğendiğim köylerin başında gelir.  Ayvalık’a uzaklığı 10 Km civarında olan bu yerleşim yeri Ayvalık – Burhaniye arasında İzmir – Çanakkale devlet yolunun deniz tarafındaki tek köydür. Ayrıca Ayvalık köyleri arasında Anadolu Rumlarının yaşadığı yegâne köy Keremköy olup, hala eski Rum evleri bulunmaktadır. Gömeç’ten Ayvalık’a giderken 2 Km sonra sağa sapan yol, sizi 500 metre sonra köye ulaştıracaktır. 
Köy gerek ana yol olan İzmir – Çanakkale ve gerekse sahilden Şirinkent üzerinden Ayvalık’a bağlıdır. Tamamen zeytinlikler arasına yerleşen köy, oldukça engebeli bir coğrafyaya sahiptir. Sahile uzaklığı 2 km olan köyün meydanında cami, dükkan ve kahveler bulunmaktadır. Sahilde yazlık siteler bulunmaktadır. 2013 Yılında sahile giden yol asfaltlandığı için yaz aylarında trafik yoğunluk kazanmaya başlamıştır. Köy içinde bulunan zeytinyağı fabrikaları işlevlerini yitirmiş olarak gözükmektedir. Köyün hasat edilen zeytinleri Gömeç’teki fabrikalarda işlenmektedir.
Köyün denize bakan tarafında deniz manzarası etkileyicidir. Ancak diğer taraflarında engebeli arazi üzerindeki zeytinlikler de oldukça etkili bir manzara oluşturmaktadır. Köyü İzmir – Çanakkale asfaltından da görmek mümkündür. Buradan bakışta köy tamamen zeytinlikler arasında oldukça davetkar görülecektir.

Ana yoldan 500 metre içeride olan köy son yıllarda sakin yer arayanların dikkatinden kaçmış görünmektedir. Buna rağmen 15 kadar ev ve çiftlik yabancılar tarafından alınmış, bunların bir kısmında yaz kış oturulurken, bir kısmı ise yazları yaşam alanı olarak kullanılmaktadır.  Bunlardan biri de benim Oğlum tarafından alınan bir kır evi, son 3 yıldır benim tüm hayatımı doldurmaya başlamıştır. Alınan mülkün onarımı, yeni ünitelerin eklenmesi ve peyzajı hemen hemen tüm yılımı doldurmaktadır. Çok sakin olan köy,  insanı, yazın nüfusu üç veya dörde katlanan Ayvalık merkezdeki büyük kargaşadan korumakta, sakinliğin ve sessizliğin tadını çıkarma imkanı sağlamaktadır. Çiftliğin içinde bulunan meyve ağaçlarından alınan ürünlerin işlenmesi, sonbaharda sofralık zeytinlerin yapılması, ilk erken hasat zeytinyağının eldesi ve kahvaltılarda tadılması, kış için bazı hazırlıkların yapılması, Pazar yerlerinden üreticilerin küçük bostanlıklarda yetiştirdiği ürünleri satın alabilme, köy içinde inek, koyun ve keçi sütünü komşunuzdan alabilme, 40 yılını büyük şehirlerde yaşayan bizler için tamamen ayrı bir dünya yaratmaktadır.

Dileğim,  bu dingin hayatın uzun yıllar bozulmadan devamıdır. Etrafı tamamen zeytinlikler ile çevrelenen bu köyde yeni arsalar yaratarak yeni binalar yapmak pek mümkün değildir. Çünkü zeytin yasası zeytinlikler içinde yapılaşmaya olanak vermemektedir. Ancak son büyük şehir yasası ile Keremköy, köy statüsünden çıkmakta ve Gömeç’in bir mahallesi haline gelmektedir. Bu da yeni iskan alanlarının oluşumunu hızlandırma olasılığını beraberinde getirmektedir.
Sahil el değmemiş konumunu korumaktadır. Benim gibi ileri yaşlarda olan ve körfezin eski yapısını bilenler için Keremköy sahili, eski zamana yapılan bir zaman yolculuğu gibidir. Yıllardır unuttuğum deniz kokusunu bu sahilde teneffüs etmek mümkündür. Sahilde bulunan ve Osmanlı zamanından kalma deniz kenarındaki Zeytinyağı fabrikası ve taş iskelesi son derece etkileyicidir. 
Sahilin 200 metre açığında bulunan ÇİÇEK ADASI sahili hemen hemen tüm sert havalardan korumaktadır. Ada tamamen zeytinlikler ile kaplıdır. Yine sahilde bulunan çok eski tuğla binalar ve onu çevreleyen sığ sularda kitebord sporu yapılmaktadır. Yazlar sert esebilen kuzey rüzgârları bu sporun bu sahillerde yapılmasına olanak vermektedir. Sahildeki son derece salaş balıkçı iskeleleri ve onlara bağlı sandalların yarattığı manzarayı artık ülkemizin birçok yerinde görmek olanaksızdır. Sahilde bulunan fazla yoğun olmayan site sakinlerinin yaşadıkları yerlerin bilincinde olmaları ve çevreye olan saygıları ender bulunacak davranış şeklini sergilemektedir.


Büyük olasılıkla, Osmanlıdan kalan fabrika ve yağhaneler gibi eski yapılar yakın tarihte turizme açılacaktır. Kitle turizminin ivme kazanmasıyla bu güzellikler kaybolacak ve ne yazık ki bir daha geriyi gelmeyecektir.
Son yıllarda değişik hava yolları şirketlerinin Körfeze düzenli uçuşlarının başlaması, İstanbul – İzmir yolu inşaatı, Balıkesir körfez yolu inşaatının bitmiş olması, bu yörelere olan ilgiyi artırmaya başlamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder