Ayvalık’taki 7. Zeytincilik
Festivali nedeniyle stantlar arasında dolaşırken TARİŞ’in küçük bilgilendirme
notlarını okuma olanağım oldu. Bilgilerden bir kısmı da zeytinyağı ve sağlık
ile ilgiliydi. Bundan esinlenerek bu makaleyi yazma isteğini duydum Bir
Körfezli olarak zeytinyağının sağlıkta kullanılmasını çocukluğumdan beri bilir
ve yaşarım. Bugün artık bu konuya çok daha bilimsel açıdan bakmak ve bulguları
paylaşmak mümkün. Ege’de hala birçok insan, zeytinyağını sağlığını korumak veya
yaşadığı sağlık sorunlarını iyileştirmek için ilaç olarak kullanmaktadır.
Bunlardan en yaygın olanı sabahları aç karnına bir yemek kaşığı zeytinyağını
içmektir. Yalnız zeytinyağı adı altında belirtmek istediğim sızma
zeytinyağıdır. Bazıları buna birkaç damla limonda eklerler.
İnternette okuduğum bir yarı
bilimsel yazıda, kardiyologlar, her gün iki yemek kaşığı ekstra sızma
zeytinyağının sağlık ve zindelik için önemini vurgulamaktadırlar. O halde
Ege’de özellikle Körfezde yaygın olarak sabahları içilen yağın yararı bilimsel
olarak ta vurgulanmış olmaktadır. Zeytinyağı bilimsel olarak bağışılık
sistemine destek ve takviye olma yanında henüz daha ilaçlı tedavisi olmayan
virüs hastalıklarına karşı bizlere koruma sağlamaktadır. Bu genellemeden sonra
aşağıda zeytinyağının bilimsel olarak etkin olduğu hastalıklardan kısaca
bahsedilecektir.
KANSER. Zeytinyağındaki bitkisel
besin maddelerinden biri olan oleocanthal
meme kanseri riskini ve tekrarını olumsuz etkilediği bilinmektedir.
Zeytinyağının içerdiği diğer maddelerden Squalene
ve lignanlar kansere karşı olumlu
etkileri bakımından araştırma konusudurlar.
KALP HASTALIKLARI. Zeytinyağı kalp
hastalığının bugün bilinen en önemli etkenlerinden biri olan kandaki
kolestrolün düşük seviyelerde kalmasına neden olmaktadır. Kalp hastalığı riski
taşıyan veya teşhisi konulan kişilerin özellikle zeytinyağı, diğer bir ifadeyle
Akdeniz diyeti uygulamaları bilimsel bir gerekliliktir.
OKSİDATİF STRES. Antioksidanlar,
özellikle vitamin E bakımından zengin olan zeytinyağı kanser riskini azalttığı
bilimsel bir gerçektir. Bitkisel yağlar arasında vücutta okside olamayan, tekli
doymamış yağ asitleri içerenlere örnek olarak zeytinyağı verilirken, diğer
yağlarda vücutta okside olan ve çoklu doymamış yağ asitleri ağırlıklı olarak
bulunmaktadır.
KAN BASINCI (Tansiyon). Son
araştırmalarında gösterdiği gibi, beslenmemizde düzenli zeytinyağı tüketiminin
vücutta küçük ve büyük tansiyon değerlerini azalttığı göstermektedir.
DİYABET (Şeker hastalığı). Zeytinyağı,
az miktarda doymuş yağ, orta derecede karbonhidrat ve çözülebilir lif zengini
meyve sebze, bakliyat ve hububat içeren diyetler, şeker hastalığını kontrol
altında tutmak için çok önemlidir. Bu şekilde düzenlenen diyetler, kötü olan
düşük yoğunluktaki lipoproteini ve kan şekerini kontrol edecek ve ensülin
duyarlılığını artırarak yardımcı olacaktır.
OBESİTE. Burada besin değeri ve
hastalık bakımından bir ters korelasyon mevcuttur. Zeytinyağı kalori bakımından
çok zengin olmasına karşın, obezite seviyesini azaltmada olumlu etkisi olduğu
bilinmektedir.
ROMADOİT ARTRİT (Rheumatoid
Arthridis). Nedenleri çok iyi bilinmemesine rağmen, son çalışmalar fazla oranda
zeytinyağı tüketen insanlarda muhtemelen romatoid artrit hastalık gelişiminin
daha az olabileceğini göstermektedir.
OSTEOPOROZ. Fazla zeytinyağı
tüketimi kemik mineralleşmesine ve kireç oranının düzelmesine yardımcı
olmaktadır. Zeytinyağı kalsiyum absorpsiyonunu olumlu etkileyerek, hastalığın
olumsuzluklarını yok etmekte yardımcı olmaktadır.
FELÇ (İnme). Her gün zeytinyağı
tüketiminin insanları felç tehlikesinden koruduğu Fransa’da yapılan bir
bilimsel çalışmada ortaya konmuştur.
DİYABET 2. İspanya’da yapılan
çalışmalarda zeytinyağı bakımından zengin Akdeniz diyeti ile beslenen kişilerde
Diyabet 2 hastalık oranının daha düşük olduğu ortaya konmuştur.
KALBİ KORUMA. Zeytinyağı
bakımından zengin yemekler kalbin yaşlanmasını geciktirdiği bilinen başka bir
gerçektir.
MENTAL HASTALIKLAR. İspanya’da
yapılan araştırmalarda zeytinyağının mental hastalılardan korunmada etkili
olduğunu ortaya konmuştur.
Bu genellemelerden sonra
zeytinyağının hastalıklara karşı korunmadaki olumlu etkisinin nedenlerini
bilmekte yarar olacağı düşüncesindeyim. Yağlar bakımından zengin diyetlerin,
hayvanlarla yapılan denemelerde, kanser riskini artırdığı bir bilimsel
gerçektir. Ancak buna karşın, bazı yağ çeşitlerinin kanser riskini azalttığı da
diğer bir gerçektir. Oleik asit bakımından zengin, tekli doymuş yağları ve
antioksidanlar gibi biyolojik aktif maddeleri içeren zeytinyağı, yukarıda
kanserden korunma açısından olumlu olarak belirtilen rolü üstlenmektedir. Akdeniz
diyetinin gereği olan düzenli zeytinyağı tüketimi meme kanseri başta diğer
kanser risklerini de azaltmaktadır.
Sağlık açısından bu kadar yararlı
olan ve ülkemizde asırlardır üretilen zeytinyağının tüketimi, maalesef dünya
ortalamaları ele alındığında çok düşüktür. Zeytin üretimini yapıldığı
bölgelerde zeytinyağı tüketilirken, diğer bölgelerde hastalıklar yönünden
tehlike içeren yağların tüketimi daha fazladır. İnsanlarımızın daha sağlıklı
beslenmelerini teşvik için sözlü ve görsel basını halk sağlığından sorumlu olan
kurum ve kişilerin etkili şekilde kullanılması bir görev olmalıdır. Bunun
yanında on yıllardır kendi sorunları ile baş başa olan zeytin üreticisini sorunlarının
da ele alınması diğer bir gerçektir.